Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 9 Zilhicce Cuma günü
zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi'nin ortasında
124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa şöyle hitab etti:
"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım isteriz. Allah
kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü
de kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki; Allah'dan başka ilâh
yoktur. Tektir, eşi ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet
ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür.”
"Ey insanlar!
Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada
bir daha buluşamayacağım. İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz
(Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız,
namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.
Ashabım!
Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O'da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz
ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada
bulunanlar,bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse
bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.
Ashabım!
Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki,
faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk
kaldırdığım faiz de Abdulmutallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.
Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.
Ashabım!
Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın
altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.
Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nın
kan davasıdır.
Ey
insanlar!
Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini
kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız,
bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.
Ey
insanlar!
Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı
tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve
onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar
üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır.
Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri,
hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır.
Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa,
Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa
hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin
üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini
temin etmenizdir.
Ey mü'minler!
Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç
şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve
Peygamberin sünnetidir.
Mü'minler!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir
ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a
kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu
ile vermişse o başkadır.
Ey
insanlar!
Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan
hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk
kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet
vardır.
Ey
insanlar!
Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız,
Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine
üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın
da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak
takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız
O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir köle başınıza
amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabi ile idare ederse, onu
dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi suçundan başkası ile suçlanamaz.
Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.
Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:
- Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.
- Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.
- Zina etmeyeceksiniz.
- Hırsızlık yapmayacaksınız.
İnsanlar!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "
Sahabe-i Kiram birden söyle dediler:
"Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine
getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet
ederiz!"
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şahadet parmağını kaldırdı,
sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu:
"Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! "
|